Daha önce bahsettiğim gibi geçtiğimiz pazar günü YTÜ'de Sosyal Sorumluluk Kulübü'nün organize ettiği Toplumsal Cinsiyet Atölyesi'nde yer aldım. Peki neler oldu?
Öğrenecek bir çok şeyin bu atölyede karşıma çıkacağını umduğum, merakımın da katkılarıyla bu atölyenin bir katılmıcısı oldum. Yaklaşık 15-20 üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleşen atölyenin oluşturucuları ise Sosyal Kalkınma ve Cinsiyet Eşitliği Politikaları Merkezi'nde gönüllülük yapan kişilerdi. Bir tam günlük zaman dilimi boyunca atölyeden çıkan sonuç aslında hepimizin daha önceden bildiği gerçeklerdi. Kadınların toplumda gördükleri baskılar, sosyal hayatta erkek ve kadınların cinsiyetlerinden ötürü elenmiş konuma gelmeleri. Her ne kadar cinsiyet atölyesi olarak adlandırılmış bir atölye olsa da daha çok kadınlar eksenli bir atölye olduğunu söyleyebiliriz.
Atölye esnasında erkek ve kız öğrenciler iki gruba ayrılarak erkeklere ve kızlara korkuları ve bunlara karşı aldıkları önlemi yazmaları istendi. Erkekler pek fazla bir şey söyleyemezken (giyime verilen önem, yürüyüş şekli.. vs. söylendi) kızlar bir çok madde sıraladılar. Sokakta kadınları bekleyen daha çok tehtit olduğu da böylece somut bir halde karşımıza çıkmıştı.
Cinsiyetin istihtama etkisi de bir diğer konuydu. Özellikle kadınların neden girişimci olamadıkları ve kendi işini kurma konusunda erkeklere göre daha pasif kaldıkları gibi konulara değindiğimde ise maalesef tatmin olacak bir cevap alamadım.
Sonuç itibariyle tamamen farkındalık yaratmak üzerine faydalı bir atölye olmasına karşın eylem planı oluşturup bunu uygulamaya geçirilmesi konusunda eksikliklerin olduğuı kanatindeyim.
Bu güzel etkinlik için emeği geçenlere tekrar teşekkürler. SOGEP ile ilgili merak ettiklerinizi ise buradan öğrenebilirsini.
0 yorum:
Yorum Gönder